Mars Yolculuğu İmkansız mı?
Mars'a insanlı yolculuk birçok kaçınılmaz zorluğu beraberinde getiriyor.
Mars'a insanlı yolculuğu kurgudan gerçeğe dönüştürmeyi amaçlayan NASA İnsan Araştırma Programı astronotların uzun süreli uzay yolculuğunda karşılaşacağı 5 önemli tehlikeyi açıkladı. Ancak bu 5 zarar, ya da tehlike kendi başlarına tehlikeli olmakla kalmamakta, bir dizi problem ve hastalığı da tetikleyebilmektedir. Özellikle tam da olay yerinde, yani uzayda bulunan Uluslar arası Uzay İstasyonunda incelemeler yapan bilim adamları önemli sonuçlara ulaştı
1- Radyasyon
Mars'a ya da derin uzaya yapılacak yolculuklarda karşımıza çıkacak en önemli zararlar radyasyondan gelecek. Radyasyonu gözle görmek mümkün değil, ancak insan hücreleri üzerindeki negatif etkileri büyük. Dünyanın doğal koruma alanı olan atmosferimizin daha yukarılarında radyasyona maruz kalmak kanser riskini artırır, merkezi sinir sistemine zarar verir, bilişsel fonksiyonları ve motor fonksiyonları düşürür, davranışsal bozukluklara sebep olur.
Araştırmacılar derin uzay görevlerinde 5 astronottan birinin anksiyete bozukluğu, 3 astronottan birinin hafıza bozuklukları ve tüm astronotların hafıza problemleri yaşayacağını öngörüyor. Ayrıca mürettebatların, radyasyonun beyinde oluşturacağı yan etkiler sonucunda karar verme problemleri gibi negatif sonuçlarla karşılaşacağı tahmin ediliyor.
Uluslar arası Uzay İstasyonunun Dünya’mızın koruyucu manyetik tabakası olan Van Allen Radyasyon Kuşağından daha içerilerde olması onu kozmik uzay ve güneş radyasyonundan büyük ölçüde korumaktadır. Ancak atmosferin dışında olması dünyada maruz kalınan radyasyonun 10 katına maruz kalmasını da beraberinde getirmekte. Böyle bile olsa derin uzaydaki kozmik radyasyon ve güneşten gelen radyasyonla karşılaştırıldığında Uluslar arası Uzay İstasyonunun karşılaştığı radyasyon dozajı çok düşük seviyelerde kalmakta.
Radyasyonun zararını azaltmak için derin uzaya seyahat etmesi planlanan araçlarda önemli ölçüde koruyucu zırhlar kullanılması düşünülmektedir. Koruma zırhları bu görevleri daha da mümkün kılabilir, ama zırh kalınlaştıkça ağırlık daha da artacağı için aracın uzaya fırlatılması zorlaşacaktır. SapceX'in Mars aracı için yaptığı planlamada araç mürettebatının yaşam alanlarının etrafında sıvı hidrojen ve kullanım suyunun konumlandırılması gibi çalışmaların radyasyonu engelleyeceği düşünülmektedir. Ama bu çözümler de elektromanyetik radyasyon ışınları karşısında etkili olamayacaktır.
Mars yolcuğu yapmış olan Curiosity'nin bize gönderdiği veriler aslında radyasyonun ciddiyetini gösteriyor. Curiosity'nin Mars yolcuğu sırasında yaptığı ölçümler 600mSv oranında radyasyon tespit etmiştir. Bunu şöyle açıklayabiliriz; devlet hastanesinde 50 kez art arda tüm vücudunuzun röntgeninin çekilmesi sırasında maruz kalacağınız radyasyona eşdeğer. Ki bilim adamlarının söylediğine göre her 1000mSv seviyesinde radyasyon dozajı, ölümcül kanser hastalıklarından birine yakalanma ihtimalinizi %5 oranında artıyor. Yani aylarca, hatta yıllarca bu radyasyona maruz kalacak astronotların kanser olmama ihtimali kalmayacak.
Kansere ek olarak, göz içerisinden geçen radyasyon arttıkça katarakt oluşması ihtimali de artacaktır.
2- İzolasyon ve Sınırlı Şartlar
Uzun süre küçük bir alanda sıkışan insan grupları arasındaki davranış sorunları, ne kadar iyi eğitilmiş olsalar da kaçınılmazdır. Ekiplerin özenle seçimi ve eğitimi bu konuda büyük önem taşımakta. Mars gezisinde astronotlar hayal edebileceğimizden daha yalıtılmış ve sınırlı bir durumda olacaklar. Uyku kaybı, zaman uyumsuzluğu ve aşırı iş yükü, problemler çıkmasına, performans düşüklüklerine, olumsuz sağlık sonuçlarına ve görev hedeflerinin tehlikeye girmesine sebep olabilir. Tüm bu konularda çalışmalar yürütülse, simülasyonlar tasarlansa da yolculuğun ne tür sürprizler getireceği yaşanmadan bilinemeyecek.
3- Dünya’ya Olan Uzaklık
Üçüncü ve belki de en umutsuz tehlike, uzaklık. Mars'ın Dünya’ya olan uzaklığı ortalama 220 Milyon kilometredir. 3 günlük bir Ay yolculuğundan ziyade, astronotlar 3 yıllığına gezegenimizden ayrılıyor olacaklar. Uluslararası Uzay İstasyonuna düzenlenen seferler her ne kadar böyle bir yolculuk için lojistik planlamasında kaba bir temel oluştursa da, birkaç yıllık Mars yolculuğu için veriler yetersiz kalıyor.
Örneğin istasyonda tıbbi bir olay ya da acil bir durum gerçekleştiğinde mürettebat birkaç saat içinde Dünya’ya dönme şansına sahip. Buna ek olarak örneğin son birkaç yıldır SpaceX’in gönderdiği kargo araçları mürettebata taze gıda, tıbbi malzeme ve diğer kaynakları tedarik edebiliyor. Ama motorları Mars için ateşlediğinizde geri dönüş ve tedarik mümkün değil. Bu yüzden kendi kendine yeterlilik bu yolculuğun en önemli şartlarından birisi. İletişimde 20 dakikaya varacak gecikmeler, ekipman arızaları veya acil tıbbi durumlarla karşılaşma ihtimalleri olan mürettebat, bu gibi krizlerin üstesinden gelebilecek yetenek ve imkanlara sahip olmalıdır.
4- Yer Çekimi Değişiklikleri
Astronotların karşılaşacağı yer çekimi çeşitliliği Mars yolculuğunun en önemli 4. Tehlikesi. Mars görevinde astronotların yaklaşık 2 yıl orada yaşaması ve çalışması gerekiyor. Ancak bir problem var; Mars'ın yer çekimi Dünya'nınkinin 8’de 3' ü kadar. Buna ek olarak 2 gezegen arasında aylarca sürecek yolculuk boyunca yer çekimi sıfır olacak.
5 ay boyunca sıfır yer çekiminde olmanın %40’a kadar kas kaybına ve %12’ye varan kemik kaybına yol açabileceği öngörülüyor. Ki 2 ile 6 ay arasında sürmesi beklenen, sıfır yer çekimli Mars yolculuğu sonucunda tekrar yer çekimli bir ortama ulaşan mürettebatın kemiklerinde oluşacak kırık ve çatlakların kaçınılmaz olacağı beklenmektedir.
Ve aynı şekilde astronotlar görevi başarıyla tamamlayıp yeryüzüne dönseler bile, vücutlarındaki bir çok sistemi tekrar Dünya'nın yer çekimine adapte etmeleri gerekecek. Kemikler, kaslar ve kan dolaşım sisteminin bu yolculuğa uyum sağlaması en büyük zorluklar arasında yer alıyor.
5- Kapalı ve Düşman Ortam
Uzun uzay yolculuklarında bir uzay aracı sadece astronotlar için ev değil aynı zamanda işleyen bir makinedir. Sıcaklık, basınç, aydınlatma, gürültü ve yaşama alanı miktarı o aracın astronotlar için ne kadar yaşanabilir bir yer olacağını belirler. Astronotların sağlıklı ve mutlu kalabilmeleri için tüm bu şartların yerine getirilmesi gerekiyor. Bunların yanında böylesine uzun ve zorlu bir yolculukta oksijen, su, karbondioksit gibi kaynakların ve tüm atıkların verimli bir şekilde geri dönüştürülmesini sağlamak gibi bir zorunluluk mevcut. Tüm bu şartlar arasında yaşanacak bir eksiklik ya da aksaklık astronotlar için ev olan ortamı onlara düşman bir yapı haline getirebilir.
Belki tüm bu veriler ve gerçekler ışığında karamsar bir tablo çizdik. Ama gerçekler bilim kurgu filmlerindeki gibi tozpembe hayallerden ibaret değil. İnsan aynı zamanda hem güçlü ve akıllı; hem de sınırları olan aciz ve narin bir varlık. Derin uzayda ve kendi gelişimimizde ulaşabileceğimiz sınırlarımızı zaman ve teknolojik gelişmeler gösterecek.