İnsanlığı Bekleyen Büyük Tehlike!

  1. Ana Sayfa
  2. Bilim
  3. İnsanlığı Bekleyen Büyük Tehlike!

Her Şey 1954'te Başladı

sputnik 1

4 Ekim 1954'te Sputnik 1 Dünya'nın yörüngesine yerleştirilen ilk uydu olmakla kalmayıp, yörüngede oluşacak uzay çöplüğüne katılacak ilk aday olma özelliğini de taşıyordu. Bilindiği gibi gittiği her yeri kirletmeyi başaran insanoğlu, uzun uğraşlar sonucu çıkmayı başardığı uzayda da çöplüğünü oluşturmaktan geri kalmadı. İlk zamanlar gayet boş ve geniş olan dünya yörüngesi aradan geçen 63 yılda giderek tıkış tıkış bir hal aldı ve içinden çıkılmaz bir karmaşaya dönüştü. Tamamen insan üretimi olan bu uzay çöplüğünde boyutu 1 cm olan uydu parçalarından, ömrünü tamamlamış kocaman uydulara kadar binlerce yabancı madde dünya yörüngesinde başıboş olarak dönmeye devam ediyor.

space garbage

Açıklanan Sayılar Korkutucu Düzeyde

Yakın zamanda tahmin edilen sayılar bir hayli vahim. Tahminlere göre şu an dünya yörüngesinde yaklaşık 1000 adet aktif uydu bulunuyor. Bunların içerisinde ticari amaçla, askeri amaçla ya da özel amaçlarla fırlatılmış ve yörüngeye yerleştirilmiş uydular var. 3000 adet uydunun ise ömrünü tamamlamış ve tamamen kendi kaderine terk edilmiş bir şekilde yörüngede döndüğü belirtiliyor. İşin en can sıkıcı kısmı ise boyutu 10 cm. nin üzerinde 21.000, 1 cm.nin üzerinde 500.000 den fazla uzay çöpünün dünya yörüngesinde başı boş dolaşıyor olması. Astronotlara ait kişisel eşyalar, kameralar, aletler, fırlatma sonrası boşa çıkan roket parçaları yakıt depoları, daha önce birbirine çarparak parçalanmış uydulara ait kısımlar yörüngemizde artık büyük bir yer kaplıyor.

debris

Peki, yörüngemizde kendi ellerimizle oluşturduğumuz bu çöplük, dünyamız için nasıl bir tehlike arz ediyor?

Uzmanlara göre ilk tehlike; bu çöplerin yörüngeden çıkarak, atmosferdeki düşüş esnasında tamamen yanmadan yeryüzüne ulaşması ve insanlara zarar vermesi. Ancak bu konuda tarihte gerçekleşen sadece bir örnek olması bu olayın gerçekleşme ihtimalinin düşük olduğunu gösteriyor.

Asıl büyük tehdit; bu çöplerin şu an kullanılan uydularla çarpışarak üst yörüngede büyük bir uydu kırımına yol açması. Avrupa Uzay Dairesi ve NASA'ya göre böyle bir çarpışma, parçalanan uyduların zincirleme reaksiyon başlatarak büyük miktarda uyduyu devre dışı bırakmasına, hatta Uluslararası Uzay İstasyonunun bile yok olmasına sebebiyet verebilir. Böyle bir ihtimalin gerçekleşmesi, artık iletişim konusunda çok büyük bir öneme sahip olan uyduların tamamen hayatımızdan çıkması anlamına gelebilir. Yani bankadan para çektiğimiz ATM'den, cebimizdeki cep telefonlarına, dünyaya bağlanmamızı sağlayan internet ağından, televizyon kanallarına, uygulamalardan konum göndermemizi sağlayan GPS teknolojisine kadar her şeyin; daha önemlisi, ülkeler için özellikle askeri alanda iletişim sağlayan uydu bağlantılarının devre dışı kalması anlamına geliyor.

Kısaca ulaşım ve iletişim desteklerinin neredeyse tamamen kaybedilmesi de diyebiliriz. Özellikle son 30 yılda iletişim hayatımızı tamamen bağladığımız internet ve cep telefonu teknolojisinin devre dışı kalmasının sonuçlarını herkes az çok hayal edebilir. Dünyanın en gelişmiş ordularının yetkililerinin bu konudaki itirafları da bir hayli önemli. Amerikan ordusundan bir yetkilinin söylediği şu cümle her şeyi özetliyor:"Uydu olmadan yapabildiğimiz hiç bir şey yok." 1950'lerin sonunda herhangi bir nükleer saldırı durumunda iletişimin yeryüzü kaynaklarından bağımsız olarak sağlanması için geliştirilen uydu ile iletişim teknolojisi konusunda artık uzmanlar arasında ironik muhabbetler dönüyor. Bu konunun öncüsü durumunda olan gerek Amerikan, gerekse Rus uzmanlar arasında; muhtemelen bir nükleer savaş çıkana kadar zaten uydu iletişimlerinin çoğunu kaybetmiş olabileceklerine dair şakalar dönüyor. Günümüzde neredeyse tüm yeni nesil uçakların uydu desteğiyle uçtuklarını da ekleyelim.

Çözümü Var mı?

Açıkçası problem gayet büyük ama henüz ciddi anlamda adımlar atılmıyor. Bu konuda, uzaya turist gönderme ve mars seyahati alanında büyük yatırımlar yapan SpaceX şirketi tekrar kullanılabilen ve geri dönebilen roketler geliştirmek için çalışmalar yürütüyor. Böylece uzayda roket ve fırlatma tertibatlarının atık oluşturmasının önüne geçilmesi de planlar arasında. Bunun dışında yaklaşık 11 yılda bir gerçekleşen güneş döngüsü, az da olsa çöplerin dünya atmosferine girmesini ve yok olmasını sağlıyor. Güneşten gelen yoğun enerjinin harekete geçirdiği atıklar atmosfere giriyor ve yanarak yok oluyor. Bu, dünyanın kendi yörüngesini temizlemesi konusunda önemli bir mekanizma, ancak yeterli değil. 2011'de uluslararası araştırma konseyine göre uzay çöpü konusunda çoktan üst sınıra ulaşıldı. Ve bu konuda önemli adımlar atılmaması durumunda dünyamızı büyük krizler bekliyor.

 

Kaynaklar:

www.history.com

www.nasa.gov

Uluslararası Uzay İstasyonunu Canlı Olarak Takip Etmek Ve Dünya'yı Uzaydan Canlı İzlemek İçin: Tıklayın!

16 Ekim 2017